Son Dakika Haberler

MERHAMET

MERHAMET
Okunma : 2.930 Kere okundu Yorum Yap

Rahmet-merhamet ikisi de aynıdır aslında. Bir şeye şefkat ile bakmak, ona sevgi bağı kurmak, acımaktır merhamet. Aynı zamanda yağmur da rahmettir. Acaba “merhamet” sadece insanlara mıdır? Yoksa tüm canlılara mıdır? Belki de tüm her şeyedir merhamet. Bakalım Enbiya Suresi 107. ayete: “Biz seni, ancak alemlere rahmet olmak üzere gönderdik.” . Evet, demek ki rahmet tüm alemlere olurmuş. İnsan-hayvan-ağaç vs. tüm mahluka rahmet ile yaklaşılabilirmiş demek ki.

Ben, görmezden geldiğimiz küçük böceklere değinmek istiyorum.Her birimiz yolda,kaldırımda ezilmiş karınca yahut başka bir böcek görmüşüzdür. Sizce bu böceği kim ezdi? Ben söyleyeyim. Biz ezdik biz. Kafasını eğip gözlerini 4-5 adım ileriye dikemeyen insan ezdi bunu? Birkaç gün önce yolda yürürken ezilmiş bir böcek ve o böceği besin olarak almaya çalışan 30-40 karınca gördüm. Fakat o karıncalar da ezilmişti. Evet, insan çok basit olan yere bakmayı önemsemediğinden 30-40 belki de daha fazla böcek ezmektedir. Şu hadise bakalım bir de:“Allah, merhametli olanlara rahmetle muamele eder. Öyleyse, sizler yeryüzündekilere karşı merhametli olun ki, semâda bulunanlar da size rahmet etsinler. Rahim, Rahmân’dan bir bağdır. Kim bunu korursa Allah onunla (rahmet bağı) kurar, kim de koparırsa, Allah da ondan (rahmet bağını) koparır.” (Ebû Dâvûd, Edeb 58; Tirmizî, Birr 16). Yeryüzünde sadece bizler olmadığımıza göre bu hadise diğer canlılar da girmektedir. Dolayısı ile sadece insanlara değil tüm aleme-mahlukata da merhamet etmeliyiz. Onlar çaresiz-zayıf yaratıldılar diye onları görmezden gelmemeliyiz. Belki de Allah’ın onları bu şekilde yaratmasındaki bir hikmet de bizi imtihana tabi tutmaktır. Dolayısı ile yolda yürürken, parkta otururken hele hele özellikle de bağda-bahçede kurumuş otları yakarken çok dikkatli olmalıyız. Birimiz yolda eziyor, diğerimiz o ezilen böceğe toplaşan diğer böcekleri eziyor, bir başkamız bağ-bahçedeki böcekleri canlı canlı yakmakta. Ne kadar acı bir şey. Yazık onlar da birer canlı, onların da hakları var. “Kim bir canlıyı/hayvanı, bir kuşu haksiz yere öldürürse, kıyamet günü ondan şikâyetçi olacaktır.” (Kenzu’l-Ummal, h. no: 39968). Onlar da mahşerde hak isteyecek. Hem yere bakarak Allah’ın emrine de riayet olmuş olmaz mıyız? Belki böyle dikkatli davranmamız vesilesi ile Allah da bizi maddi-manevi türlü türlü belalardan koruyacak, Allah’a yakınlaşacak ve şu hadise mazhar olacağız. ““Bir adam yolda, yürürken susadı ve susuzluğu arttı. Derken bir kuyuya rastladı. İçine inip susuzluğunu giderdi. Çıkınca susuzluktan soluyup toprağı yemekte olan bir köpek gördü. Adam kendi kendine: ‘Bu köpek de benim gibi susamış.’ deyip tekrar kuyuya inip, mestini su ile doldurup ağzıyla tutarak dışarı çıktı ve köpeği suladı. Allah onun bu davranışından memnun kaldı ve günahlarını affetti.”( Buhârî, Müslim, Ebû Dâvud).  

Buradaki asıl bildirmek istediğim şey şu: Dışarıda yürürken yere bir bakalım gerçekten bir çok cana kıyıldığını farkederiz. Yazık, azıcık dikkatli yürüsek çok mu zor… Azıcık hayvanlara da merhamet etsek çok mu zor… Bağ-bahçedeki kuru otu yakarken dikkatli davransak içine iyice baksak çok mu zor… Bu bağlamda daha yazılabilecek bir çok söz,hadis var fakat bu kadarı ile o çaresiz canlılara acınacağını-merhamet edileceğini umuyorum. Tekrar söylemek isterim ki, kardeşlerim-abilerim lütfen bu çaresiz, imtihan vesilesi canlılara da merhamet edelim. Selam ve dua ile… İbrahim Halil Doğan…