Arzu Kaymak yazdı
Tut’ta yaşayan Tutlu bir kadın, 60 yaşlarında, mezarlığa ziyarete gider. Dönüşte bir araba durur onu almak için. Arabaya biner ama şoförü tanımıyordur o nedenle çok utanır, doğru düzgün kendini ifade edemez ve evinin yerini tarif edemez. Şoför de onu getirir çınar ağacının dibinde bırakır. Kadın iner orada ama şaşkına döner, çünkü ilk defa gelmiştir Tut’un merkezine! Her yer erkek, bilmediği dükkânlar, şaşırır hangi tarafa gideceğini, yüzünü yaşmaklar orada öylece kalır.
Her yerleşim alanının olduğu gibi Tut’un da bir merkezi var. Merkezin alanını Çınar ağacının etrafından, belediye binası, Remzi’nin kahvesi ve Doğa marketi de içine alarak çizebiliriz. Ziraat bankasının olduğu cadde de oldukça hareketli ama bence asıl merkez bu alan. Merkeze girdiğinizde sağlı sollu esnaf ve bolca kahvehane ve kahvehanelerde, kaldırımda, kenarda köşede her yerde erkekleri görürsünüz. Sanki Tut nüfusu sadece erkeklerden oluşmuş gibidir. Tut’un merkezi, diğer bir ifadeyle çarşısı, erkeklerin yaşam alanıdır. Bu nedenle kadınlar merkezden geçmeye bile çekinir, bir yere gidecekleri vakit arka sokaklardan dolaşırlar. Görünmez olmaya çalışırlar… Hikâyedeki (gerçek yaşanmış bir hikaye) kadın gibi, yıllarca çarşıyı görmezler, çarşı da onları
Kadınlar sadece ilçe merkezinde mi görünmezler? Tut’ta kadının yeri neresidir? Sosyal, ekonomik ve siyasal hayatın içinde varlar mı yoksa oralarda da mı görünmezler?
2023 yılı verilerine göre, Tut’un toplam nüfusu 9635 kişi. Bu nüfusun 4633 kişisi kadınlardan oluşuyor. Yani Tut nüfusunun yarısı kadın.
İlçe ’de yer alan 250 esnaftan sadece 11’i aktif çalışan kadın esnaf. Genç bir kadın arkadaş tarafından açılan ve geçtiğimiz günlerde hizmet vermeye başlayan kafeterya ile beraber bu sayı 12’ye çıktı.
Yazları bağda bahçede yoğunlukta kadınlar çalışır fakat tarımsal alanda çalışan kadınların emeği ve yarattığı ekonomik değer ise görünür değildir.
İlçe nüfusunun yarısını oluşturan kadınlar, üretim mekanizmalarının her aşamasına etki etmelerine karşın üretimin içindeki emekçi vasfını taşımaz. İlçenin ekonomik çarkını erkekler döndürüyor gibi görünür. Bu nedenle ekonomik değerlerin ve sosyal hayatın olanaklarından yeteri kadar faydalanamazlar.
İlçenin karar mercilerine, yönetim kadrolarına baktığınızda;
Belediye başkanı, erkek
Belediye encümenleri, erkek
14 köy 7 mahalle muhtarı, erkek (Çamlıca Muhtarı Elif Şen vardı, ne yazık ki vefat etti, kocası bakıyor şimdi yerine)
Parti ilçe yöneticileri ve başkanları, erkek
Kooperatif, dernek başkanları, erkek
Tut’da memur olarak görev yapan ve dışarıdan gelen iki yöneticinin dışında Tut ilçesinin her türlü karar merciinde erkekler yer alıyor.
Tut tarihi şimdiye kadar bir tane kadın parti başkanı, yöneticisi görmemiş, belediye başkanı çıkaramamış, bir tane kadın belediye encümeni olmamış, köylerden iki kadın muhtarımız olmuş (Çamlıca’da Elif Şen, Yaylımlı’da Safiye Yüksel) ama ilçe merkezde kadın muhtar hiç olmamış. Tut’un merkezinde hep erkekler olmuş, Tut’un kaderini hep erkekler belirlemiş.
Oysa Tutlu kadınlar, Türkiye’nin diğer taşralarında yaşayan kadınlara baktığınızda, oldukça akıllı, çalışkan ve güçlüler. Sağduyusu yüksek, zamana ayak uydurabilen idraki güçlü kadınlar. Ve asla Türkiye ve ilçe gündeminden uzak değiller. Sadece bunu kapalı kapılar ardında konuşuyorlar, tartışıyorlar.
O kapıları açabilseler, görünür olsalar, biz de varız diyebilseler, nasıl bir Tut olurdu acaba?
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)