TUT GENÇLİĞİ SAHİPSİZ

Arzu Kaymak yazdı…

TUT GENÇLİĞİ SAHİPSİZ

2024 yılı resmi rakamlarına göre Tut nüfusu 9635 kişi. Bunun yüzde 19’u yaşlı, yüzde 44 orta yaşlı yüzde 37’sini ise 0-24 yaş arası oluşturuyor. Genç diyebileceğimiz 15-24 yaş arası nüfus sayısı 1466. Aslında, evden çıkıp dışarıda vakit geçiren yaş grubunun yani 10-24 yaş arası çocuk ve gençlerin sayısı 2274. Küçük bir ilçe için oldukça önemli bir sayı. Peki ne yapıyor bu çocuklar ve gençler Tut’da?
10 ile 24 yaş aralığı aslında insanoğlunun en aktif, en deli kanlı zamanları. Yaşları gereği hiçbir kaba saba sığmayan bu enerjik gruba dünyanın tüm aktivitelerini getirseniz yine de yoramazsınız. Gündüzlerin ve gecelerin hiç geçmediği, zamanın durduğu Tut’da bu yaş grubu ne yapar? Okula gider. Başka? Hiçbir şey yapamazlar. Neden? Çünkü bir şey yapacak alan yok. Sinema yok, tiyatro yok, Spor salonu yok, kapalı futbol sahası yok, park yok, kafeterya yok… Peki ne yapar bu çocuklar? Kuytularda sigara ve içki içer…

“KENDİ SOLUĞUMUZDAN BAŞKA BİR ŞEY DUYMUYORUZ”

Suçlular mı peki bundan dolayı? Değiller çünkü biz onlara ihtiyaçları olan bir hayatı sunamıyoruz. Çocukların, gençlerin iyi ve kaliteli vakit geçirebileceği imkanları ve alanları oluşturamıyoruz. Depremden önce bir spor salonu ve selden önce de bir kapalı saha vardı. Biri yıkıldı birisini de sular bastı. Neredeyse iki yıl oldu yenisi yapılmadı. Çocukların enerjilerini atabilecekleri hiçbir alan yok. Konuştuğum gençlerden birisi, “Gym salon vardı depremden önce, hepimiz oradaydık ve çok iyi vakit geçiriyorduk. Hepimiz ağırlık çalışıp, vücut geliştirip spor yapmaya düşkünüz. Sahamız vardı, futbol takımı oluşturuyorduk. Şimdi kendimizi nereye atacağımızı bilmiyoruz. Tut o kadar durgun ki, kendi soluğumuzdan başka bir şey duymuyoruz. Bir grup arkadaşımız can sıkıntısından motosiklet sevdasına kapıldı, tehlikeli bir uğraş ve ne yazık ki arkadaşımızı trafik kazasında kaybettik.” Diye anlatıyor.

ALKOL, SİGARA ve UYUŞTURUCU KULLANIYORLAR

Kahvehaneye girmek için belli bir yaş sınırı olmasına rağmen gidecek yerleri olmadığı için kahvehanelere gitmek zorunda kalıyorlar. Gençlerden birisi, “Arkadaşlarımızla bir araya geldiğimizde, soğuk havalarda oturacak bir yerimiz yok. Mecburen kahveye giriyoruz. Ama büyüklerin yanında vakit geçiremiyoruz çünkü hemen hemen hepimiz sigara içiyoruz, dışarda toplandığımız bazı yerler var, oralarda ateş yakıp başında oturuyoruz” diye anlatıyor. Gençlerin geneli alkol ve sigara tüketiyor. Uyuşturucu bağımlılığının da oldukça yüksek düzeyde olduğu söyleniyor. Yine konuştuğum gençlerden birisi, “Hiçbir şey bulamasalar tütüne aseton katıp içiyorlar” dedi.

GENCİ OLMAYAN GENÇLİK MERKEZİ

Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından Tut’ta bir gençlik merkezi kurulmuş. Merkezin içerisinde 4-5 tane salon var, masa sandalye, kitaplık gibi her türlü araç gereç mevcut. Hiçbir şeyden sakınılmamış, epeyce masraf edilmiş. 3 memur bir de çalışan atanmış. Gençlik Lideri diyorlar kendilerine. Ancak merkez bomboş, giden tek bir genç yok. Ortaokul düzeyinde birkaç çocuktan başka uğrayan yok. Çok normal çünkü gençleri cezbedecek bir organizasyon değil. Ne yazık ki çağımızın gençleri oturup kitap okumuyorlar. Okula bile zorla giden gençleri o merkeze nasıl sokacaksınız? Ama onlara ulaşmanın başka bir yolu yok mu? Elbette ki var…

ÜNİVERSİTE KAZANAMIYORLAR

2024 yılında Çok Programlı Lise’den 44 öğrenci mezun olmuş, Bunların içinden sadece 4 öğrenci dört yıllık bir üniversiteye girebilmiş. İmam Hatip lisesinden 6 öğrenci mezun olmuş ve bir öğrenci dört yıllık üniversite kazanmış. Sosyal hayatta fiziken ve manen tatmin olamayan gençler eğitim hayatında da motivasyon sağlayamıyorlar. Tabi bu çocukların okulun dışında dershaneye gitme şansları da yok. Adıyaman’a gidiş geliş yapan birkaç öğrenci var, maddi olarak da fiziki olarak da çok zorlanıyorlar.

SORUMLU KİM?

Bunun cevabını size bırakıyorum…

Arzu Kaymak