Son Dakika Haberler

KUTLU,1 ARALIK 2015 DÜNYA HIV/AIDS GÜNÜ AÇIKLAMA YAPTI

KUTLU,1 ARALIK 2015 DÜNYA HIV/AIDS GÜNÜ AÇIKLAMA YAPTI
Okunma : 1.042 Kere okundu Yorum Yap

Adıyaman Halk Sağlığı Müdürü Dr.H.Mustafa Kutlu Dünya AIDS Günü ile ilgili açıklama yaptı

Tüm dünyada AIDS veya HIV enfeksiyonu konusunda toplum farkındalığını arttırmak amacıyla 1988 yılından beri 1 Aralık günü “Dünya AIDS Günü” olarak kabul edilmekte ve bu günde çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir.

 

HIV/AIDS hastalığı ilk defa1981 yılında Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’ nde ve Haiti’ den gelen göçmenlerde tanımlandı ve hastalığa “AIDS” (Acquired İmmuno Deficiency Syndrome) Kazanılmış Bağışıklık Yetmezlik Sendromu Virüsü adı verildi. 1984 yılında ise AIDS’ e neden olan virüs ‘HIV’ (Human Immunodeficiency Virüs) (İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü) izole edildi. Bu virüs vücudun savunma gücünü zayıflattığından, normal koşullarda tedavi edilebilen hastalıklar, savunma gücü yetersiz kaldığından tedavi edilememektedir.

 

Hastalık 1980’ li yıllardan bu yana tüm dünyada din, dil, ırk, din, ülke ayrımı yapmaksızın hızla yayılmaya devam etmektedir. Bulaşma sıklıkla korunmasız yapılan cinsel temas ve damar içi madde kullananların ortak paylaştığı enjektör ile olmaktadır.

 

Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı UNAIDS 2014 yılı raporuna göre; dünyada 2014 yılı içinde yaklaşık 2 milyon kişinin HIV enfeksiyonuna yakalandığı, dünyada 36,9 milyon HIV taşıyıcısının bulunduğu ve 1,2 milyon kişinin AIDS nedeni ile öldüğü belirtilmektedir.

Ülkemizde nüfus artışı, hastalığa ilişkin farkındalığın artması, tanı ve tedavi hizmetlerindeki gelişmeler neticesinde  HIV/AIDS vaka sayılarında artış görülmektedir. Ancak Türkiye hala dünyada HIV/AIDS açısından hastalığın az sıklıkta görüldüğü ülkeler arasında değerlendirilmektedir. Ülkemizde bildirimi yapılan vakaların %75’i erkek, %25 i ise kadındır. Vakaların %16’sının yabancı uyruklu olduğu, bulaşma yollarına göre değerlendirme yapıldığında vakaların yarısından çoğunun cinsel yolla bulaştığı tespit edilmiştir.

 

HIV enfeksiyonu sadece erişkinleri değil, bebek, çocuk, genç ve yaşlı herkesi tehdit eden, tedavisi ve aşısı bulunmayan bir hastalıktır. Günümüzde uygulanan ilaç tedavisi ile HIV/AIDS hastalığından ölümler azalmış, ölümcül bir hastalık olmaktan çıkarak yaşam boyu ilaç kullanımını gerektiren bir tür kronik hastalığa dönüşmüştür.

 

     HIV Nedir?

İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü kelimelerinin baş harfleri ile adlandırılan HIV virüsü, bağışıklık sistemine yerleşerek, bireyin bağışıklık sistemini zayıflatan bir virüstür.

 

     AIDS Nedir?

AIDS bulaşıcı bir virüs hastalığıdır. Mikrobu HIV (hiv) adı verilen virüstür. HIV girdiği vücudun, mikroplara karşı koyma yeteneğini sağlayan bağışıklık sistemini etkileyip yok eder. Direnci azalan vücutta, HIV’ in etkisinin yanı sıra, çeşitli mikroplarda hastalıklara neden olurlar.

 

     HIV/AIDS Bulaşma Yolları

HIV bulaşıcılığı üst düzeyde olan bir virüs değildir. Buna rağmen, mutlaka korunulması gerekir. HIV tek başına yaşamını idame edemeyen bu nedenle mutlaka konak ihtiyacı olan bir virüstür. Virüs açık hava şartlarında uzun süreli canlı kalamamakta, oksijenle temasta kısa sürede ölmektedir. Standart sterilizasyon uygulamaları virüse karşı korunmada yeterlidir. Virüsün bulaşma yolu temelde vücut sıvıları ile olmaktadır. Bu nedenle kan ve meni gibi virüsün daha yoğun olduğu vücut sıvılarının, virüsün iletiminde yeri büyüktür. Ancak tükürük, ter, gözyaşı ve idrar gibi vücut sıvılarında virüs bulunmamaktadır. Bu nedenle öpüşmek, tokalaşmak, ortak duş-banyo alanlarını ve tuvaletleri kullanmakla bulaşmaz. HIV enfeksiyonu esas olarak üç önemli yolla bulaşmaktadır;

 

  1. Korunmasız Cinsel İlişki:

HIV enfeksiyonunun en sık bulaşma şeklidir. HIV; korunmasız (kondom, kılıf, kaput, prezervatif kullanılmadan) yapılan her türlü cinsel temasla bulaşabilmektedir.

 

 

  1. Kan ve Kan Ürünleri İle Bulaşma:

Virüs kanda yoğun miktarda bulunur. Bu nedenle, virüsü taşıyan kişilerden alınmış kan ve kan ürünleri ile hastalık bulaşabilmektedir.

 

  1. Anneden Bebeğe Bulaşma:

HIV enfeksiyonu gebelik süresince, doğum sırasında vücut sıvıları ve emzirme sırasında da süt ile bebeğe geçebilmektedir.

 

     HIV’ın Bulaşmadığı Durumlar:

  • Dokunmak, tokalaşmak, sarılmak
  • Gözyaşı, ter, tükürük
  • Aynı yerde oturmak, aynı havayı solumak
  • Aynı havuzu, banyoyu, tuvaleti, saunayı, duşu paylaşmak
  • Giysilerin ortak kullanılması
  • Tabak, çatal, kaşık, bıçak, bardak paylaşılması
  • Telefon kulaklığı, kapı tokmağı
  • Sivrisinek, böcek ve arı sokması ile HIV bulaşmaz.

 

 

 

     KORUNMA

 

Hastalığın yayılmasını azaltmak için hem toplum, hem de HIV/AIDS hastaları özellikle güvenli seks ve koruyucu önlemler konusunda bilgilenmelidir. Unutulmamalıdır ki hem hastalar, hem de toplum basit yöntemlerle, cinsel ilişki sırasında doğru prezervatif kullanımıyla kendilerini ve toplumun geri kalanını koruyabilirler.

Kan ve Kan Ürünleri İle Olan Bulaşmaya Karşı Korunma: 1987 yılından beri ülkemizde kan ve kan ürünleri HIV yönünden test edilmektedir. Organ ve doku nakilleri öncesinde gerekli testlerin yapılması HIV geçiş riskini en aza indirmektedir.

 

Damar içi madde kullanımı alışkanlığının önlenmesi, tedavi edilmesi, ortak enjektör kullanımı risklerinin anlatılması bu grup hastalarda HIV bulaşma riskini azaltmaktadır.

 

HIV/AIDS tedavisiz bir hastalık değildir. Hastalıktan tamamen kurtulmak mümkün değilse de tedavi ile yaşam süresi ve hayat kalitesi arttırılabilir.

Dünyada olduğu gibi ülkemizde de HIV enfeksiyonunun yayılımını önlemede toplumsal farkındalığın artması ve doğru bilgilendirme büyük önem taşımaktadır.   Siz değerli basın mensuplarımız aracılığı ile  “Dünya AIDS Günü”  vasıtasıyla hastalığın bulaşma yolları ve hastalıktan korunma yolları konusunda toplumumuzun dikkatlerini çekmek istemekteyiz.

 

 

 

Dr. Hacı Mustafa KUTLU

Halk Sağlığı Müdürü