Son Dakika Haberler

İĞNEYİ TUTHABERE,ÇUVALDIZI KÖŞE YAZANLARINA

İĞNEYİ TUTHABERE,ÇUVALDIZI KÖŞE YAZANLARINA
Okunma : 2.012 Kere okundu 3 Yorum

Türkiye ulusal ve yerel basınında zaman zaman  çokça tartışıldı; bu köşeler babamızın malı mıdır! Yazanların hiç sorumluluğu yok mudur? Her önüne gelen herkes, her şeyi yazmalı mıdır? Gibi sorular hallaç Pamuk’u gibi atılıp, irdelendi. Köşe yazmanın yazarlık değil bir meslek olduğu vurgulandı.

Bizler Tuthaber de köşe yazanlarına zaman zaman, Tuthaber tarafından aleni olarak 6 ekim, 25 ağustos, 19 ağustos, 14 temmuz,14 nisan 30 mart  2015 tarihlerinde uyarılar yayımlandı, adeta aba altından sopa göstermeden öte tehdit vari … adlı yazarlar, şu, şu tarihe kadar yazılarını yollamasalar aylıklarını keseceğiz ve işten atıp bir kuruş tazminat da ödemeyeceğiz! algısı yaratacak uyarılar tekrarlandı.

Bir kere diğer köşe yazar arkadaşların adına bu satırları kaleme almıyorum. Ancak birkaç arkadaşla da aynı düşüncede olduğumu da belirtmeliyim.  Kısacası bu yazının içeriği sadece beni bağlar. Bu uyarıların bir kaçı kibar ve diğer bir kaçı da saygısızca idi.

Görüp, duyan da sanacak ki; köşe yazanların hepsi de aylığa bağlı, olmayan reklam gelirlerinin hepsi bunlara ayrılıyor, pastanın çoğunu yazanlar yiyor zannedecek!

Bir kere her şey gönüllülük ilkesine dayanmaktadır.Kuruşun kr.almıyoruz, bu böyle biline.  Sitenin  ilkeleri kuralları var da yazanların ilkeleri  yok mudur? tabi ki vardır ve olmalıdır. Şahsen ben deniz, aramızda yazılı olarak  hiçbir Protokol’e imza atmadık, diğer arkadaşların da atmadığından eminim. Ancak aramız da ki protokol toplum etik kurallarını çiğnemeyen esaslara dayalı ilkelerdir.

Tasalarımız aynı aman siteye zarar gelmesin, aman Tut’ un üstüne toz konmasın! Herkes bu hassasiyetten dolayı ne siyasi görüşlerini, nede şahısları hedef alarak hakaretler içeren düşüncelerini yansıtmadılar.

 

Demem o ki ” ne şiş yansın ne kebap ” ilkesinden  yola çıkarsan ‘Köyüm, köyüm, güzel köyüm’ den ileri gidemiyorsun, yoksa  yazacak konu mu yok? Günlük o kadar materyal var ki  yazsak da hukuksuzluğa sebebiyet veren konularla, olanaksızlıktan ne sizin ne de bizim çabalalarımızla başa çıkılamayacağının da farkındayız.

Demem o  ki; her birimiz çalışan insanlarız, kaldı ki hiç birimizin mesleği de değil, ”Kılı kırk yararak” yazarsan, bir de zaman yetersizliğini eklersen, yazmanın zorluklarını da varın siz hesap edin.

Ha bizden daha iyi yazan yok mu? aramız da edebiyatçı mı yok? çok! çizer mi yok? Önemli olan yazmak değil okunmaktır. Yani kuralsızlık dan değil, imkansızlıktan ihtar yiyoruz. Bütün bunlara rağmen aralık çok mu aşıldı sesiz sedasız köşeden kaydır gitsin.Yoksa hiç birimize ne Hürriyet nede Sözcü den teklif geldi buradayız.

Bir de her yeni gelen arkadaş köşe yazanlar sütunun da en üst yerlere yerleştirilip, eskisinin  pabuç’ u dama hesabıyla cup aşağı sıylanıyor mübarek sıylanbaç sanki, giriş sırasına göre sırala gitsin. Okuyan aşağıda da yukarıda da okur zaten.

Bunun için diyorum ki çuvaldızı kendinize, çuvaldızı gene kendinize batırın.

Bende bu saat’ tan sonra aylığıma zam isterim bana ne.

Sevgi ve Saygılarımla

24/10/15/Bocholt/de.

YORUMLAR (3)

  1. Nevzat KIZKIN diyorki:

    Tebrikler ortak, hislerimize tercüman olmuşsun. Tabi bir tebrik de bu güzel eleştiri yazısını yayınlama olgunluğu gösteren Tuthaber’e. Mahmut’un belirttiği gibi yazılar kolay yazılmıyor, Tuthaberin teknik imkanlarını bilmiyorum yazı göndermeyen yazarları tamamen silmek yerine, bir arşiv oluşturabilirse çok iyi olur. Atalarımız “söz uçar yazı kalır” demiş, burada yayınlanan yazılar ilçemiz için belge niteliğindedir. Tuthaberden bunları gelecek kuşaklara aktarmasını bekliyoruz.

    • Tut Haber diyorki:

      Tut Haber kurulduğu günden bu yana vurgulamış olduğu çizgiden asla şaşmayacaktır.

      Kıymetli Köşe Yazarımız Mahmut Arslantaş’ın kalemine sağlık,olaya birde şu boyuttan bakalım güzel değil mi seni ilçeyi düşünen bir site var yazın geç kaldığı zaman “Sayın köşe yazarımız Tutlular sabırsızlıkla bu ay ki köşe yazınızı bekliyor dört gözle” unuttun ise hatırlatıyor!

      Bu işi Kar Amacı Gütmeden Tamamen Gönüllü olarak yapan Tut Haber hiç bir köşe yazarından ücret almamış,vermemiştir.Bundan sonrada hiçbir şekilde böyle bir talebi olmayacaktır.

      Evet sizlerinde işleri olabilir yazmaya fırsatınız olmaya bilir bunun için Tut Haber’e bilgi verildiği zaman Tut Haber anlayışla karşılayacaktır.

      Yazarların isimleri gönderilen yazı sayısına göre değil alfabetik sıralamaya göre sıralanmaktadır.Özellikle sonradan gelen yazarlar yukarı sıralara yazılmıyor.Örneğin isminin baş harfi Z olan bir kişinin yazar kadromuza bugün eklenmesi halinde bu yazarımızın adı son sırada yer alacaktır.

      Biz başından beri iğneyi değil direkt olarak çuvaldızı kendimize batırıyoruz.Sevdiğimiz insanların,takipçilerin ve hemşehrilerimizin canının iğne ile bile acımısını istemeyiz.

  2. Mahmut Arslantas diyorki:

    Samırım çuvaldız tam hisabet yerine battı. Yani mesaj yerine ulaştı.
    Sayın Tuthaber yetkilileri,ilişikte ki( “Sayın köşe yazarımız Tutlular sabırsızlıkla bu ay ki köşe yazınızı bekliyor dört gözle” unuttun ise hatırlatıyor!) yorumunuz tam da duymak istenen uyarı türünden,kimsenin red etmeyeceği sevecen ve sıcak bir ikaz! Bunun yanına, can sıkıcı ve kırıcı olduysak özür dileriz’i ekleseydiniz, daha şık olurdu. Ancak bu eleştirel yazımı da teretsüz yayınlama çabanız da özür kabul edile bilir.
    Bu sayfaların,hem olumlu, hem de eleştiri ye de açık olduğunu praktik olarak göstermiş oldunuz.
    Evet bende bayatlamış yazı okumak istemem tabiki! Rencide edilmeden sesizce alınıp, yeni yazı geldiğinde de yayımlana bilir.
    Haa sutun sıralamasına gelince, O da benim özürüm,burada çuvaldızı değil ama iğne yi denedim canım acıdı!
    Halbuki Nevzat ve ben en devamlı köşe yazanlardanız. Diğer arkadaşlar üzerine alınmamış olacaklar ki kimseden çıt çıkmadı. Ortağım Nevzat sağ olsun yoksa, mazallah işimden olacaktım.
    Sağlıcakla kalın
    28/10/2015/Bocholt.