Son Dakika Haberler

GEMİ YAPIMI VE TUT’UN YERİ

GEMİ YAPIMI VE TUT’UN YERİ
Okunma : 451 Kere okundu Yorum Yap

Tarih boyunca kutsal kitaplarda adı geçen Seyyahlara, Coğrafyacılara, Türkülere konu olup Bereketli Hilal denen bölgenin omurgasını teşkil eden Fırat nehri; bölgesinde yaşayan uygarlıkların, her türlü nimetinden azami ölçüde faydalandıkları bilinmektedir. Fırat nehirinin farkındalıklarından biriside nehir taşımacılığıdır. Çünkü bu nehir taşımacılığı Samsat’tan başlayıp Basraya kadar uzanmaktaydı. Nehir üzerinde taşımacılık her hakim uygarlıklar tarafından ilkel taşıtlar olan
Kelekler vasıtasıyla yapılmaktaydı. Bu keleklerin yüzdürmesi bile büyük beceri gerektiren işlerdi.

Yukarı Fırat nehir taşımacılığına elverişli olmadığından ancak orta Fırat denen bölgeden itibaren taşımacılık başlamaktadır.* Samsat ve Karakayık gibi nehir aktarma iskelelerine bağlantısını kuran yolların çıktığı Tut hem Göksu ile hem kara yoluyla yakından alakalıdır.
Çeşitli tarih aralıklarında Osmanlı Devletininde Tuna nehrinde olduğu gibi Fırat nehir üzerinde 1700 yılında akeri taşımacılık konusunda çabaları nehir filosu kuracak kadar gelişmiştir. Nehir taşımacılığında Tut önemli bir yere sahipti. Birecik de kurulan tersaneye Tut, Gemi sanayisinin temel madesini oluşturan kereste temininde önemli katkılarda bulunmuştur. Rivayet şudur ki Fatih Sultan Mehmet Lalalarına sorar bir gemi yapmak lazım, bu gemileri nerede nasıl yapacağız? Lala Hünkarım Homeros söyle yazar; İda dağının tepelerinde uzun mu, uzun Kazdağı köknarları vardır, onlar aşağı indirilir. Peki nasıl indirilir? bizim Ağaç Erlerimiz (Ağaçeri Türkmenleri) vardır hünkarım. Nerede yaşar bunlar? Toroslarda yaşarlar hünkarım.Torostan gelen Ağaç Erleri 1500-1600m. yükseklerden köknarları kesip, indirerek Kadırga Koyu’na tersaneye taşırlar. Burada
yapılan teknelerle ilk önce adalar alınır, daha sonra İstanbul boğazından haliçe indirilir.**

Fatih’inde minyatürlerde betimlenen tersane görüntüleri işte bu teknelerdir. Daha sonra bu teknelerle İstanbulu
fetih etiği söylenir.

Ne tesadüftür ki Fatih’in Lalasının tarif ettiği bu Ağaç-Eri ***Türkmenlerinin en yoğun yaşadığı yerlerin başında Tut coğrafyasının bulunduğu şu anki yerdir.1400’lü yıllarda Ağaç Erleri’nin yaşadığı bölge 1700 yıllarına geldiğinde önemini korumaktadır. Benim İda, Tanrılar Dağı dediğim Tut Torosları, Kazdağlarının yerini almıştı. 20 tane Firkate 20,5 metre x 3,4 metre genişliğinde 70 adam ve 7 kıta top alabilecek kapasitede idi, geri kalan 40 tanesi ise firkate den küçük olmak üzere
gemi inşa edilecekti.Bu sefer sadece Köknar değil Dut ağaçlarıda kullanılacaktır. Tut merkezden Dut ağaçları, şu anki Çamiçinden itibaren KaranlıkDere’ye kadar olan bölgeden Köknar ve Gürgen temin edilecektir.

Gemi yapmak için Halep Cizyedarı Abdurrahman Ağa görevlendirilmiş, önce gemi inşası için gerekli temel malzeme olan kerestenin temini için hazırlıklar yapması istenmişti. Bu doğrultuda Rakka, Halep, Maraş, Malatya ve Ayıntab bölgelerinden gerekli kerestenin temin etmesi talep edilmişti. Rakka Valisine ve Malatya Sancak Beyine ayrı ayrı hüküm gönderilerek, Rakka
Valisinden; Gemiler için kereste temin yerlerinden biri olarak belirlenen Rakka’dan Birecik’e gönderilecek keresteler gelişi güzel bir biçimde temin edilmeyecek; öncelikle gemiler için uygun kerestelik ağaçların kesimi İstanbul’dan Abdurrahman Bey’in yanına gönderilen Ağaç Erleri tarafından yani uzman görevlinin istediği ağaçlardan ve gemi yapımı için uygun standartlarda ve ölçülerde yapılacaktı. Kesim yapılacak bu bölgeden hangi tür ağaç kullanılarak tahtaların nasıl
temin edileceği de belirtilmişti. Rakka bölgesinden temin edilecek kereste “dut eşcârı”nın kesiminden sağlanacaktı. Eğer miri topraklardaki ve kırsal alanlardaki ağaçların kesimi kafi gelmez ise, dut ağacının yetiştirildiği bahçelerden yapılacak kesimlerle kereste temininin desteklenmesi istenmişti. Ancak bahçelerden yapılacak kereste temini, bahçe sahiplerinin rızası ve kesilen
ağaçların ücretlerinin verilmesiyle yapılabilecekti. Bahçelerden kesilecek ağaçlar için özellikle “kuru” olması şartı vurgulanmıştı. Kesimi tamamlanan kerestelerin ise Fırat üzerinden Birecik’e nakledilmesi yine emirde belirtilmiş; bunun yanında taşıma için gerekli mekkâre ücretlerinin nazır tarafından ödeneceği ifade edilmişti

 

Malatya Sancakbeyi Rişvan zade Halil’e ise Nitekim Malatya sancağının Erence Nahiyesinde gemi yapımı için uygun kerestenin bulunduğu ve bu kerestelerin Göksu Nehri’nden Murat Suyu’na, oradan da Birecik’e kelek ve sandallarla naklinin kolay olduğunun öğrenildiği ifade edilmişti.Kerestelerin kesim işinin ise yine Abdurrahman’ın yanında bulunan Ağaç Erleri tarafından yapılması iştenmiştir. Bu hükümden anlaşıldığı üzere Gemi yapım aşamasından önce Tut’da fizibilite çalışmaları yapılıp ırmak yolunu ve keresteye dönüştürmek üzere Dut ağaçlarının keşf edildiği anlaşılmaktadır. Hata gemi yapımı ile yetkili Abdurrahman ağaya hazırlık yapması için verilen hükümden önce Tut hakkında bilgiye ulaşıldığıda saptanmaktadır.
Gemilerin inşası için gerekli kerestenin temin edildiği en önemli yer Maraş ve Malatya sancağıydı. Malatya sancağı ise Besni kazasının Erniç-Tut nahiyesinin sınırlarını kapsamaktaydı.Dut ağaçları hakkında detaylı sıralama yoksada Tut bölgesinden keresteler için ağaç temini bedeli olarak tüm masraflar için 9,244 esedi kuruş ödeme yapılmıştır.*

Bu söz konusu ayrıntılar endemik çeşitliliğinin yanında Coğrafı ve fiziki ayrıntıları içmesi, Göksunun taşımacılıkta da kullanıldığı gibi bölgeye ekonomik yararlar sağladığı, Tut’un önemini bir kez daha gözler önüne yaymaktadır. Söz konusu makalede Birecik Kazasından Bağdat ve Basra’ya kadar olan orta ve aşağı Fırat bölgesinin istetiki yapılmış, Sultan II. Mahmut’ un özel görevlendirmesiyle askeri danışman ve uzman olarak Türk ordusunda çalışan Feltmareşal Helmut Von Moltke tarafından 1838 yılında, Hafız Paşanın görevlendirmesiyle yukarı Fırat bölgesi incelenmiş ve haritası çıkartılarak Samsata kadar olan nehir yatağının gemi yüzdürmeye el verişli olmadığını bilakis yaşayarak tecrübe etmiştir.Yine Helmut Moltke’den öğrendiğimize göre yaptıgı krokiler, Albay Chesney’in Birecik’ten aşağı kısımlar haritasına bağlanmış oluyordu.*****Birecik’e tersane kurulması sadece bir seçimdir. Yoksa Samsat ve Karakayık da önemli birer Fırat üzerindeki iskele merkezlerinden idi.

Nakipmahmut Arslantaş
24/07/2022/Bocholt