BARIŞ

Tut Haber yöneticileri, gecen gün yazimi geciktirdigim yönünde hakli uyarida bulunmuslardi. Ben de ”üzerinde calistigim bir yazi oldugunu, kisa zamanda gönderecegimi” söyledim. O sözünü ettigim yazi icin calisirken Ankaradaki yüzü askin kisinin öldügü korkunç olay oldu.
Memlekete disaridan bakildigi zaman, son aylarda olanlar hiç de iç acici degil. Ben, ”eğer dümeni cevrilmezse geminin kayaliklara carpacagindan” korkuyorum. Yani bir ic savastan.
Toplumsal baris ciddi olarak tehlikede ve baris herseyin basi. Baris olmazsa ekmek olmaz, as olmaz, is olmaz, hak olmaz hukuk olmaz, sevgi olmaz kardeslik olmaz, insan hakki olmaz, özgürlük olmaz.

Simdiki Suriyeyi bir düsünün, orada yukarida saydiklarimin hangisi var? Sadece ölüm var, aci var, aclik-sefalet var, kin-nefret var, evini barkini coluk cocuk terkedip yaban ellere ac perisan siginan milyonlarca insan var. Yani, ülke ic savasin esigindeyken baris disindaki hersey teferruattir.
Duymussunuzdur, Nobel Barış Ödülü Tunus Ulusal Diyalog Komitesi’ne verildi.
Gerekce:”Ülke iç savaşın eşiğine gelmişken alternatif ve barışçıl bir siyasi süreç oluşturdular.” Yani ödül DiYALOĞA verildi! Baska catismali bölgelere örnek olsun diye.
Hakikaten de sorunlarin cözümü icin anahtar kelime DiYALOĞ dur!
Sorunlar ister aile ici, ister arkadaslar arasi, ister köy-kasabada, ister bir ülkede isterse dünyada olsun bu böyledir.
Türkiyede de, icinde bulunulan kaostan cikis icin en cok ihtiyac duyulan sey DiYALOG.
Eger Türkiye bu ihtiyac olan diyalogu yakalayamaz ve siddet ortami devam ederse, bunun bir ileri safhasi ic savas olabilir.
Ic savasin kazanani olmaz! Ne türkler ne kürtler; ne sagcilar ne solcular; ne sunniler ne aleviler; ne AKP ne CHP ne MHP ne de HDP kazanir! Silah tüccarlari disinda herkes kaybeder, insanlik kaybeder! Irak ve Suriyede insanlik kaybediyor!
Ülke doludizgin icsavasa dogru giderken isin artik sag´i sol´u, Türk´ü Kürd´ü, su partilisi bu partilisi kalmaz, kalmamali.
Savastan cikari olan bir avuc insan disinda herkes baris´a sahip cikmali.
Bana göre bütün solcular ideolojileri geregi barisci olmak zorunda ama barisci olmak icin solcu olmak sart degil. Hem sagci hem barisci olunabilinir. Tipki hem muhafazakar hem barisci, hem liberal hem barisci olunabilecegi gibi. Demokrat olma da böyledir.
Siyasi partiler artik savas ve baris konusunda tutumlarini netlestirmeli, ülkenin barisini kücük parti cikarlarina heba etmemelidir.
Baris isteyen her bireyin de baris icin yapacagi seyler vardir. Mesela Tut´un önceden beri oldugu gibi bir ”baris adasi” olarak kalabilmesi, insanlar ve partiler arasi iliskilerin diyalog, karsilikli anlayis ve saygi üzerine kurulabilmesi orada yasayan insanlarimizin davranislarina baglidir. Bireyler, genel olarak toplumdaki gerginligi önleyebilecegi gibi, destekledigi partisini baristan yana tavir almaya da zorlayabilir.
Bana göre köklü cözüm ise, yani bütün olarak Türkiyenin bu kaostan cikmasinin yolu, ülke sorunlarini diyalog ve demokratik yollarla cözülmesinden yana partilerin secim sonrasi, esitlikci-laik-insan haklarini ve sosyal adaleti temel alan demokratik bir anayasa yapma amaciyla koalisyon hükümeti kurmasidir. Cünkü, bu bölünmüslükten kurtulup baris icinde birarada yasamak icin ülkenin yeni bir TOPLUMSAL SÖZLEŞME‘ye ihtiyaci var. Bu yeni toplumsal sözlesmenin yapilacagi yer de halkin iradesini temsil eden Türkiye Büyük Millet Meclisidir.

Ankarada öldürülen baris güvercinlerini saygiyla aniyorum.
ŞiMDi DiYALOĞ ZAMANI, ŞiMDi BARISA SAHiP CIKMA ZAMANI !
Göteborg, 11 Ekim 2015
Hamza Demir
hamzademir@hotmail.com